16 Mart 2010 Salı

Golf GTI’a yeni topmodel 2010


Almanya’da aralık günleri... Hava puslu... VW’nin elinde, insanları kış depresyonundan kurtaracak harika bir reçete var: Golf R. Parıltılı mavi rengiyle bu otomobil, gri gökyüzünün altında resmen ışıldayarak sürüş izlenimlerimize konuk olmayı bekliyor.
R harfini yanlış anlamamak gerekiyor. Çünkü bu harf, standart GTI’ın çekiciliğini görsel olarak da üst katmanlara taşıyor. Devasa hava girişleri, kendisini dikiz aynasında görenleri kelimenin gerçek anlamıyla tehdit ediyor, gündüz farları ise bu vahşi etkiyi daha da artırıyor. Ortada konumlandırılmış çiftli egzoz çıkışları ve büyük tavan spoyleri ise, bu otomobili neden çoğunlukla bu açıdan görebileceğinizi açıklıyor.
Çünkü R, sadece görsel şov yapan bir otomobil değil. Öncüsü olan R32, daha ağır, daha büyük ve daha müsrif bir makine olan 6 silindirli bir motora sahipti. R’da ise bu motor, yerini 2.0 lt’lik TFSI motora bırakmış. Audi S3’ten de tanıdığımız bu motor kesinlikle çok canlı ve güçlü bir makine. Direkt benzin enjeksiyonuna sahip TFSI’ın R’daki gücü 270 HP, (en önemlisi de) maksimum torku ise 350 Nm. Bu motor, turbonun yüksek hacmin yerini tutabileceğini kanıtlıyor kesinlikle.
R’ı tam bir racer’a (yarşçı) dönüştüren TFSI, ilk çalıştırıldığında boğuk homurtularla uyanıyor. 4 tekerlekten çekiş sistemi sayesinde motorun yüksek gücü, neredeyse en küçük bir kayıp yaşanmadan asfalta aktarılabiliyor. Islak zemin? Sorun değil! Virajlar? Ne kadar çoksa o kadar iyi! Her zaman nötr kalmayı başaran otomobil, virajları neredeyse fizik kurallarına meydan okuyan hızlarla alabiliyor. Aynı motorla donatılan ancak sadece önden çekişli olarak üretilen Scirocco R ile yapılacak direkt bir karşılaştırma gerçekten heyecanlı olabilir. İkilin tek eksiği ise, R32’nin yeri göğü inleten o etkileyici motor sesi. TFSI’da turbonun o öfkeli ıslıkları sadece vites büyütürken duyulabiliyor.
Bu yeni motor tasarruf konusunda da öncüsü VR6’dan daha başarılı. VW’nin teknik verilerinde Golf R’ın ortalama tüketim rakamı, 8.5 lt/100 km olarak açıklanıyor. Ancak günlük kullanımda bu rakamın 10 lt seviyesinin altına inmesi biraz zor gibi görünüyor. Fiyat etiketiyse yeniden kış depresyonuna girmenize neden olabilir: 36 bin 400 Euro’luk Almanya fiyatı, bir GTI’dan neredeyse 10 bin Euro daha yüksek.

Yunanistan krize rağmen oto satışında Türkiye'yi solladı


AVRUPA'da bu yılın ocak ayında otomobil satışları geçtiğimiz yıla göre yüzde 13 artarken, pazar 1 milyon 85 bin adetlik büyüklüğe ulaştı.

Yıla iyi başlamasına rağmen Türkiye, ocak ayında toplam 12 bin 594 adetlik satışla Avrupa liginde 15’inci sıraya gerilerken, tarihinin en büyük krizini yaşayan Yunanistan ise 7’inci sırada yer aldı. Almanya, Fransa, İngiltere, İspanya, Hollanda ve Belçika’dan sonra Avrupa’da en fazla binek otomobilin satıldığı ülke olan Yunanistan’da 26 bin 585 adet binek otomobil satışı gerçekleşti. Yunanistan’da, ekonomik krizi hasarsız atlatan Türkiye’nin iki katı fazla otomobil satıldı. Hafif ticari araç pazarında ise tam tersi yaşandı. Türkiye 7 bin 501 adetlik ticari araç satışıyla, Avrupa’da en büyük 6’ıncı pazar olurken, Yunanistan bin 505 adet araç satışıyla 14’üncü oldu. Ocakta en sert düşüş yüzde 84.6 ile Romanya, yüzde 54.5 ile Macaristan ve yüzde 47.5 ile Danimarka’da yaşandı. Ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre satışlarını artıran ilk üç pazar sırasıyla Norveç yüzde 81.2, Portekiz yüzde 61.9 ve İsveç yüzde 37.4 oldu.

Otomotiv devlerinden 1 milyar dolarlık yatırım



KÜRESEL kriz yılı olan 2009'u hem içerde hem de dışarda hükümetlerin teşviğiyle yara almadan tamamlayan Türk otomotiv sektörü 2010 yılına yeni yatırım rüzgarıyla girdi. Hem kriz nedeniyle askıya alan yatırımlar hem de yeni model yatırımlarını 2010'da devreye sokmaya başlayan Türk otomotiv firmaları 500 milyon doları bu yıl olmak üzere 2 yılda en az 1 milyar dolarlık yatırım yapacak.

Ford, Transit'i yeniliyor
Ford Otosan’ın 2010’da 150 milyon dolar yenileme yatırımı yapacak. Bu yıl 210 mühendisi daha işe alacak olan Ford Otosan bu yatırımla Transit’i yenileyecek. Şirket, kriz nedeniyle geçen yıl Transit modelinin yenilenme projesini ertelemişti. Ford Otosan, 2010’da üretimini 205 bin adete, ihracatını ise 2.5 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor.

Hyundai, i20 üretecek
Hyundai Assan, Mayıs ayında i20 modelini Türkiye’de üretmek için 75 milyon dolar yatırım yapıyor. 500 kişilik ek istihdamla Mayıs 2010’dan itibaren üretilmeye başlanacak i20 için yapılacak yatırım tutarı yan sanayi firmalarının da yatırımlarıyla 150 milyon doları bulacak.

Tofaş'tan yatırıma devam
Geçen yıl 450 milyon Euro’luk yatırımla Doblo’yu yenileyen Tofaş, 2010 yılında da yatırımlara devam edecek. Kriz nedeniyle altyapı yatırımlarını kısan Tofaş, ertelenen bu yatırımlara bu yıl devam edecek. Şirket, 130 milyon Euro'luk yatırımla mevcut modellerin yeni versiyonlarını üretecek.

Renault ve Toyota geliyor
Oyak Renault ise Clio 4'ün Türkiye’de üretilmesi için 200 milyon Euro'yu bulacak ek yatırım planlıyor. Şirket böylece Clio 4’ün ana üretim üssü olacak. Bursa’da 280 bin adet Clio 4 üretilebilecek. Toyota Türkiye'nin de tekrar üretmeye başlayacağı Corolla Sedan başta olmak üzere toplam 200 milyon dolar yatırım yapması bekleniyor.

Hyundai’nin Yeni Starı Grandeur 2010




Hyundai’nin üst sınıftaki yeni temsilcisi Grandeur’u makyajlayarak Chicago Otomobil Fuarı’nda tanıttı.Dördüncü jenerasyonu olan Grandeur’da 3.3 litre V6 tipi motor görev yapıyor. 6200 d/d’de 250 beygir maksimum güç ve 4500 d/d’de 317 Nm maksimum tork üreten Grandeur, 100 kilometrede yaklaşık 8.4 litre yakıt tüketiyor. Grandeur’de Genesis, ix55 ve yenilenen Santa Fe modellerinde olduğu gibi 6 kademeli SHIFTRONIC otomatik şanzımana yer veriyor.
Otomobilde güvenlik paketi olarak, IIHS, EBD destekli ABS, ESP, TCS, 8 hava yastığı, çocuk koltukları için özel LATCH sistemi bulunuyor.
Donanım olarak da; Eco Indicator, ısıya duyarlı ön cam, elektronik ayarlanabilir sürücü ve ön yolcu koltuğu ev LG ile birlikte geliştirilen DVD navigasyon sistemi ve Infinity’nin 605 watt’lık Logic 7 ses sistemi de alınabiliyor.

Alfa Romeo'dan 450 beygirlik "Pandion"



İtalyan otomobil markası Alfa Romeo, yüzüncü yaşını 'Pandion' la Cenevre Otomobil Fuarı’nda kutlayacak.Saab’ın Aero X’i ve BMW’nin Vision EffiecentDynamics konseptlerine benzemesiyle ve rakip olmasıyla dikkat çeken Pandion adını ve renk kombinasyonunu avcı kuş olan Balık kartalı (Pandion haliaetus)’ndan almış. Dört kişilik oturma kapasitesi, geniş cam tasarımlarına yer verilen bu yırtıcı kuşun kalbinde 4.7 litre V8 tipi motor görev yaparken, kanatlarına 450 beygir güç ve 470 Nm tork sunuyor.

Alfa’nın 8C Competizione modelinden geliştirilen tek kapılı Pandion, 2+2 oturma kapasitesine sahip. Fiyatı ve üretim tarihi hakkında bir açıklama yapılmayan konsept Pandion, Cenevre Otomobil Fuarı’nda Alfa Romeo Spider’ların yanında yerini alacak.

Bentley Mulsanne 2010



BENTLEY, yeni modeli Mulsanne için Manchester'daki Crewe fabrikasına 27.5 milyon sterlin yatırım yaptı. Mulsanne'nin direksiyon deri kılıfının bile 45 saatte dikilmesi dikkati çekiyor.

VOLKSWAGEN'in 12 yılda toplam 500 milyon sterlin yatırım yaptığı Crewe fabrikasında temmuz ayından itibaren üretimine başlanacak olan Bentley Mulsanne, elde dikilen koltuk ve direksiyon derileri, tamamen insan emeğiyle şekillendirilip araçlara monte edilen ahşap ve alüminyum kaplamalarla otomobilinde lüksü en üst seviyede yaşamak isteyenler için üretilecek. Arnage modelinin yerini alacak olan Mulsanne'nin her bir direksiyonun deri kaplanması 15 saat sürüyor ve çapraz dikiş istendiği takdirde ise bu süre 45 saate kadar çıkabiliyor.

Haftada 12 adet
"Otomotiv'in Heute Couture"ünü yarattıklarını belirten Bentley Dış Tasarım Şefi Raul Pires, aracın 114 dış ve 27 iç renk seçeneğine sahip olduğunu söyledi. Mulsanne için 16 farklı ahşap iç mekan seçeneğinin sunan İngiliz üretici, çok özel ağaçlardan

elde edilen bu kaplamaların daha uzun yıllar kullanılabilmesi için, kesilen her ağacın ardından aynı cinsten iki ağacın dikiyor. Fabrikada, günde ortalama 30 araç üretilirken, sadece Mulsanne modelinden ise haftada 12 adet bantlardan inecek.

Türkiye'yi izliyor
Son dönemde Çin pazarından ciddi talep gördüklerini söyleyen Bentley Kraliyet ve VIP İlişkileri Yöneticisi Richard Charlesworth, Orta Doğu ve ABD'nin de önemli müşterileri arasında yer aldığını ifade etti. Müşterilerin taleplerine göre iç mekan geliştirme konusunda oldukça esnek olduklarını anlatan Charlesworth, "Bazı müşterilerimiz enteresan isteklerde bulunabiliyor. Kadınlar iç mekanda kriztal kullanılmasını isterken, bazı erkek müşterilerimiz de puro dolabı talep edebiliyor" dedi. 2007 yılında Doğuş Otomotiv tarafından 460 bin Euro yatırımla Ortaköy'de açılan showroomun dünyadaki en güzel Bentley mağazası olduğunu dile getiren Charlesworth, Türkiye'yi de yüksek potansiyeli nedeniyle yakından takip ettiğini ifade etti.


Kraliçenin makam aracı
İngiliz Otomobil Üreticileri Birliği'nin belirlediği bir modelin her yıl İngiltere Kraliçesi'nin makam otomobili olarak kullanıldığını söyleyen Richard Charlesworth, "Kraliçe II. Elizabeth, 2011 yılında Mulsanne kullanacak. Kraliçenin kullanacağı otomobili geliştirirken şoföründen de bilgiler alıyoruz. Şöfor aracı kullanarak yapılacak değişiklikler hakkında bize fikir veriyor. Hatta bize aracın, İngiltere yolları gereği çok sık vites değiştirdiğini ve kraliçenin de bundan rahatsız olabileceğini söyledi. Biz de aracın şanzıman sistemini buna göre yeniden gözden geçirdik."

Sadece şasisi 125 saatte yapılıyor
BOYU 5.56 metre ve genişliği 1.92 metre olan Mulsanne, yolda 10 metrekareden daha büyük bir alanı kaplıyor. Geniş motor kaputu, kaslı gövdesi ve arkaya doğru zarif bir şekilde akan, keskince biçimlendirilmiş çizgileri araca oldukça güçlü bir hava katıyor. Aracın 1950’li yıllarda üretilen Bentley S-Type modelini hatırlatacak biçimde şekillendirildiği belirtilirken, sadece aracın şasisini oluşturmak için 125 saatlik insan gücüne ihtiyaç duyulduğu kaydedildi. Mulsanne’ın ön kanatlarının üç boyutlu kıvrımlarını oluşturmak için gerekli bir işlem olan süper şekillendirme ise daha çok havacılık ve uzay sanayisinde kullanılan bir teknikle gerçekleştiriliyor. Mulsanne için özel olarak geliştirilen yeni 8 silindirli motor, çift turbo sayesinde 505 beygir güç ve 1020 Nm tork üretiyor. Ürettiği gücü 8 ileri otomatik şanzımanla arka tekerleklere aktaran aracın ağırlığı ise güvenlik sebebiyle gizli tutuluyor.

Maserati 2010 Türkiye’ye geldi





İtalyan otomotiv markası FIAT’ın çatısı altındaki Maserati, 266 bin euroluk fiyatıyla Türkiye’ye geldi.Ferrari ve Maserati markalarının ülkemizde distribütörlüğünü yürüten FerMas, Maserati’nin dört koltuklu ve katlanabilir tavanlı yeni modeli Maserati GranCabrio’yu Türkiye’de ilk müşterilerine teslim etmeye başladı.

Haziran ayından itibaren sahipleriyle buluşacak Maserati’de 4.7 litrelik V8 tipi motor görev yapıyor. 440 beygir güç üreten otomobil 0-100 km/s hızlanmasını ise 5.4 saniyede tamamlıyor. 283 km/s’lik son hıza 6 ileri otomatik şanzımanla ulaşan Maserati, 28 saniyede açılabilen veya tamamen kapatılabilen kumaş tavana sahip.
10 farklı renk seçeneği olan ve koltuklarda, kokpit panelinde, tente kaplamasında, direksiyonda ve vites topuzunda kombinasyon opsiyonuna sahip Maserati’de farklı yol koşullarında ayarlanabilen “Skyhook” süspansiyon sistemi bulunuyor.